23 Eylül 2008 Salı

Ben müze gezmekten ne anlarım zaten...

Ziyaretçilere ters davranan müze görevlileri sinirimi bozuyor...

Bu tip görevliler şöyle alt gruplara ayrılıyor:

1. Bilet kuyruğunun başında durup, 'Sen sıranın ne zaman geldiğini anlamazsın, şimdi otur oturduğun yerde. Sonraki, diye emrettiğimde boş olduğunu gördüğün -onu da göremiyosun zaten!- gişeye git!' der gibi, sanki hapisaneye yeni gelen mahkumları banyo kuyruğuna sokarmış gibi davrananlar

2. Yanlış kapıdan, kuyrukta bekleyen kalabalıkları yara yara çıkmaya çalışırken onu duymamış olan -zaten duysa da muhtemelen ana dilinde olmayan bu uyarıyı anlamayacak olan- ziyaretçiyi sanki köpeğini çağırırmış gibi ıslıkla çağırmaya çalışanlar

3. Cep telefonuyla konuştuğu için kendisini duymayan bir ziyaretçiyi bu sefer bağırarak uyarmaya çalışan ve böylece o ana kadar durumdan -bırakın rahatsız olmayı- haberdar olmayan diğer ziyaretçileri kendisi rahatsız edenler

4. Yüzünüze ukala ukala ve kelimesi kelimesine 'Aman kapı koluna dokunmayın, onun restorasyonuna ne kadar para harcandı biliyor musunuz, bir şey olursa ömür boyu çalışsanız ödeyemezsiniz!' demekten utanmayanlar (Bunu hatırladıkça hala kan beynime sıçrıyor. Söyleyenin kafasını kapı koluyla kırası geliyor insanın...)


ve saire...


Bu tiplerin kimiyle şahsen muhattap oldum, kimine sadece tanık oldum. Ve bir iki tanesiyle bugün yeniden karşılaşınca yazasım geldi. Daha niceleri var tabii ama aklıma gelenler şimdilik böyle.

Ziyaretçiler de tip tip tabii. Kabul ediyorum ki onların da bir kısmı sinir bozucu oluyor. Yani bazen görevliler de sinirlenmekte haklı oluyorlar. Ama saygısızlıkta haklı olmuyor bence.

Bunun yanında, gününüzü aydınlatan görevliler de oluyor. Yüzünüze 'müzenin planını hala ezberleyemedin mi be şapşal turist' der gibi bakmayan, nerden çıkacağınızı açık ve net bir şekilde tarif eden güler yüzlü görevliler gibi.

Kısacası ben bugün biraz müze gezdim Barselona'da =)

3 yorum:

sarper dedi ki...

"sanki hapisaneye yeni gelen mahkumları banyo kuyruğuna sokarmış gibi"

böyle bir duruma kaç defa şahit oldunuz da böyle fütursuzca örnek verebiliyorsunuz, merak ettim (:

bu arada, sağ üstteki fotoğrafın bilgisi sürekli değişiyor, niye?

deniz kabuğu dedi ki...

Filmlerden edindiğim yüzeysel izlenime dayanarak örnek verdim =)

Fotoğrafın yer aldığı klasörden yola çıkarak yazmıştım ilk bilgiyi; meğersem doğru değilmiş. Annem düzeltti beni.

cemile dedi ki...

bir de ben ve deniz (sen değil başka deniz) Louvre'da kaybolmuşken bizi kurtaran görevli var :)