1 Mart 2009 Pazar

Encomana el català!

6 Mart 2009 tarihinde gözden geçirilip bir miktar düzeltilmiştir.


Başlamadan önce, youtube videosunun sansür-geçirmez linki : http://www.youtube.com/watch?v=XlH4ZLSi3YM.


Youtube'un sırf -en azından herkes için- zararlı neşriyattan ibaret olmadığının bir diğer kanıtı daha. Generalitat de Catalunya'nın katalanca kullanımını teşvik etmek için hazırladığı reklam kampanyası Youtube'ta da hemen yerini almış durumda. 'Encomana el català' (okunuşu: ankumanal katala), 'Katalancayı kullan' ve sanırım bir anlam oyunu sonucunda aynı zamanda da 'Katalancayı bulaştır' anlamına geliyor. BenDeniz de katalanca serüvenine katılmış bir yabancı -ya da katalan televizyonunun deyişiyle bir nova catalana- olarak sizlerle bu videoyu paylaşmak istedim.

Kısaca: Fırına giren genç ve muhtemelen yabancı delikanlıya fırıncı amca katalanca olarak 'ne alırdınız?' benzeri bir soru soruyor. Delikanlı da katalanca cevap veriyor. Fırıncı delikanlının arkasından katalanca 'Güle gülee' derken onu duyan esnaftan bir bayan şaşırıyor; 'A a, onunla katalanca mı konuşuyorsun?'. İşte can alıcı nokta tam da burası.

Can alıcı noktaya değinmeden önce reklamda benim ilk ilgimi çeken durumdan bahsedeyim: Reklamda müşteri 'yabancı' ve çalışan 'katalan' olsa da günlük hayatta çoğu zaman bunun tam tersi yaşanabiliyor. Örneğin benim sokağımla ana caddenin kesiştiği köşedeki kafeyi vietnamlı bir aile işletiyor. Bu civardaki fırınları ise genelde katalunya dışından gelmiş ispanyollar işletiyor. Fakültemin dibindeki şık kitapçı kafesinde çalışanlar da yine katalan olmayan 'castellanoparlant'lar. Tabii bunun yanında Gràcia gibi eski anlamda bir 'mahalle'ye gittiğinizde nesillerdir aynı bakkalı işleten katalan ailelerle de karşılaşıyorsunuz. Sonuç olarak, günlük hayatta lafa ne zaman katalanca ne zaman ispanyolca girebileceğinizi kestirmek zor.

Bunun yanında, baştaki can alıcı noktaya dönersek, katalanca konuşmayı siz isteseniz de karşınızdaki insan reklamdaki fırıncı kadar hevesli olmayabiliyor bu konuda. La Vanguardia'nın köşe yazarlarından Quim Monzo'nun 3 Şubat 2009 tarihli şu yazısında aktardığı anekdot bu açıdan iyi bir örnek. Özetle şöyle: Bir genç bir kafeye giriyor ve o ana kadar bütün müşterileriyle katalanca konuşmuş olan ve kendisinin de katalan olduğunu isminden anladığımız Mercè'den katalanca 'tonlu sandviç' istiyor. Mercè ise, yabancı olan bu gencin bütün diyalog boyunca ısrarla katalanca konuşmasına rağmen, ısrarla ispanyolca devam ediyor. En sonunda kafeden 'Adéu' diyerek ayrılan gencin ardından Mercè 'Adiós' diyor ve hikaye burada bitiyor. Yani kimin kime katalanca bulaştıracağı tartışmalı... Katalanca öğrenen ve konuşmak isteyen yabancıların en büyük şikayeti ya da şaşkınlığı da bu: Katalanlar bir yandan katalanca elden gitmesin diye kıyameti koparırken bir yandan da -büyük bir kısmı; ama hepsi değil- katalan olmadığınızı anlayınca hemen ispanyolcaya dönüyorlar ('fena mı işte, daha ne istiyorsun?!' diyebilirsiniz; lakin er geç katalanca öğrenmeniz gereken bir yerde ne kadar pratik yapabilirseniz o kadar iyi. Yani bu durumda katalanca için kıyameti koparanları tercih ediyorum ben). Zaten bu yüzden Generalitat bir yandan göçmenleri katalanca öğrenmeye teşvik ediyor bir yandan da bunun gibi videolarla katalanları yabancılarla konuşurken neredeyse otomatik olan ispanyolcaya geçmekten vazgeçirmeye çalışıyor.

Fakültedeki duruma gelince: bu dönemki dört dersimin ikisi katalanca ikisi ispanyolca yapılıyor. Hocaların tercihi bu. Dört derste de yabancı öğrenciler çoğunlukta. Hocaların bazısı 'üniversitenin eğitim dili katalanca, ispanyolca biliyorsanız katalancayı da anlarsınız, ana dilim olduğu için katalanca daha iyi ders anlatıyorum' gibi mantıklı gerekçelerle katalanca ders yapmayı seçerken kimisi de 'madem katalanca bilmeyenler var o zaman ispanyolca yapalım' diyorlar -ama bunu diyenlerin yüz ifadelerinden hangilerinin bu durumdan hiç hoşlanmadığı kestiriliyor. (Bu arada hemen söyleyeyim, lisans derslerinde böyle bir ikilem kesinlikle söz konusu değil. Tek seçenek katalanca).

Kraldan fazla kralcı olmak istemem ama giderek ilk gruba hak vermeye başladım. Barselona dışından gelen katalan arkadaşlarımın -ispanyolca olarak =)- anlattığına göre Barselona'nın dışına çıktığınızda, özellikle de küçük şehirlerde, asla ispanyolca konuşmamış ve konuşmayacak olanlar ezici çoğunlukta. Ayrıca dillerine böylesine sahip çıktıkları için katalan edebiyatı, katalan radyo-televizyonculuğu ve gazeteciliği, kısaca katalan kültür dünyası da hayli ilerlemiş durumda. Hal böyleyken hayatını tamamen katalanca sürdürmek isteyenler de çoğunlukta.

Buna karşın mastırda yine de bir çokdillilik durumu mevcut. Katalanca ve ispanyolca haricinde çoğu hoca fransızca, italyanca ve ingilizce de ödev kabul ediyor. Şimdiye kadar Fransa ve İtalya'dan gelen bir iki hoca kendi dillerinde -hatta bazen çeviri yapılmaksızın- konferans verdiler ve saire.

Şimdilik sizleri Generalitat de Catalunya'nın hazırladığı videoyla başbaşa bırakıyorum. Katalancanın zorluklarına başka bir zaman değinmek umuduyla...

Adéu!


3 yorum:

absen dedi ki...

bu iletide benim göremediğim bir şey var..

deniz kabuğu dedi ki...

nedir? ya da, daha doğrusu, ne olabilir?

absen dedi ki...

dün hiçbir şey görmüyordum. şimdi görüyorum..teknik bir sorunmuş sanırım, özürlerimi sunarım..